top of page

Obstruktif Uyku Apnesi Sendromu (OUAS) ve Horlama'da Güncel Cerrahi Tedavi

Obstruktif Uyku Apne Sendromunda Güncel Cerrahi Tedavi Hedefi Nedir?

Klinik şikayetleri, muayene bulguları ve Polisomnografi testi ile Obstruktif uyku apnesi sendromu tanısı almış olgularda, Uyku Endoskopisi veya diğer yöntemler ile belirlenen tıkanma seviyesi veya seviyelerinin tamamının uygun cerrahi yöntemlerle açılmasını amaçlamaktadır. Bu amaçla gerçekleştirilen ameliyatlara son dönemde uluslararası tıp camiasındaki uzman hekimler olarak ÇOK SEVİYELİ KOMBİNE UYKU CERRAHİSİ ismini kullanmaktayız.

OUAS Hastalarının Cerrahi tedavi için dikkat etmeleri gereken noktalar nelerdir?

Bu hastalıkta cerrahi tedavide amaç, başarılı bir sonuç ve en az yan etki göreceği ameliyat veya ameliyatların belirlenmesi ve bu ameliyatların başarılı bir şekilde, komplikasyon görülmeden gerçekleştirilmesi en önemli noktadır. Bu nedenle Uyku apne cerrahisini gerçekten bilen ve bu konuda deneyimli bir cerrah en önemli noktadır. Bu hastalıkta hekimler hastanın ihtiyacı olanı değil de kendilerinin bildikleri ve uygulayabildikleri tedavi yöntemini önerme ve bu yöntemde ısrarcı olma eğilimindedir. Bu nedenle ben hastalarımıza en uygun cerrahi tedavi yöntemi uygulayabilecek hekimi araştırmalarını öneririm. Hekimlerinin başarı oranlarını ve deneyimlerini sorgulamaları diğer önemli bir noktadır. Yanlış veya eksik uygulanacak ameliyatlar boşuna canınızı yakacak, hem zaman hem de ekonomik kayba neden olacaktır. Yanlış veya faydalı olmayan tedavi yöntemleri hastalığın ilerlemesi ve yan etkilerini daha çok görmenize neden olacaktır.

OUAS hastaları niçin cerrahi tedaviyi tercih etmelidir?

OUAS hastalığı kronik yani ömür boyu sürecek bir hastalıktır. Ciddi sosyal ve tıbbi etkileri vardır. Tedavi edilmezse hastanın hayat kalitesini ve hayat süresini azaltan bir hastalıktır. O nedenle mutlaka tedavi edilmelidir. Orta ve ağır OUAS lı hastalar yani apne hipone indeksi saatte 15 in üzerindeki hastalar mutlaka tedavi edilmelidir. En etkili tedavi yöntemi uykuda kullanılan pozitif hava basınçlı cihazlardır. Bu cihazların etkili bir şekilde her gece ve en az 5 saat düzenli kulanılmaları gerekir. Bu cihazları ömür boyu kullanmak istemeyen veya kullanamayan hastalar cerrahi tedaviyi tercih etmelidirler.

Sizin cerrahi tedavi sonuçlarınız nasıl?

Ben Uyku apne konusundaki en güncel ve en ileri teknik ve teknolojileri kullanıyorum. Çok fazla deneyimim var. Dünyada kullanılan en son ve en ileri teknolojiyi uyku apnesinde robotik cerrahiyi uygulayan birkaç cerrahtan biriyim. Yaptığım bilimsel çalışmalarım ve istatistiklerimle uyku apneli hasta serimde hastalarımı ki bunların çoğunluğu çok ileri uyku apnesi hastaları, %80 üzerinde bir oranla CPAP cihazından kurtarıyorum. Henğz başlamamışlarında kullanmasına gerek kalmıyor. Çünkü Apne hipopne indeksini 15 in altına hatta büyük çoğunlukta 5 in altına indirebiliyorum. Bu hastalık grubu için oldukça yüksek bir başarı oranı bu. Hastalarıma Başarılı bir cerrahi tedavi ile ömür boyu kalıcı tedaviyi sağlıyorum.

Obstruktif Uyku Apnesi Sendromunun Cerrahi Tedavisinde Hangi Ameliyatlar Yapılmaktadır?

Nazal Cerrahiler: Burun tıkanıklığını açmak için septum deviasyonu ameliyatları, rinoplasti, fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi, konkalara yönelik cerrahiler uygulanmaktadır. Bu ameliyatlar CPAP cihazını daha rahat kullanmaya yardımcı olabilir. Basit horlamaları azaltabilir. Fakat orta ve ağır derecedeki OUAS hastalarında apneleri ortadan kaldırmaz.

Palatal Cerrahiler: Yumuşak damak ve uvula adı verilen küçük dile yönelik ameliyatlar yapılar. Bu ameliyatlar da Basit horlamaları ve hafif olgularda apneleri azaltabilir. Fakat orta ve ağır derecedeki tıkayıcı uyku apneli hastalarda tek başına apneleri ortadan kaldıramaz.

Orofarenks Cerrahileri: Bademcik ameliyatı ile birlikte yapılan boğaz bölgesinde tıkanmaları ortadan kaldırmaya yönelik ameliyatlardır. Çok farklı teknikler tanımlanmış ve uygulanmaktadır. Eski radikal ameliyatların yan etkileri görülmüş ve etkinliklerinin az olduğu tesbit edilmiştir. O nedenle bu ameliyatlarda her geçen gün modifiye edilerek daha etkili ve daha az yan etkili teknikler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Cerrahın deneyimi ve uyguladığı teknik başarılı sonuçları etkileyen önemli bir faktördür.

Dil Cerrahileri: Dil ve dil kökünden kaynaklanan tıkanmalarda bu bölgeyi açıcı ameliyatlar yapmak gereklidir. Dil köküne radyofrekans uygulamaları, dil askısı, dilin ortasından doku çıkarılması, Boyundan girilerek dil kökünden tıkanma yapan bölümlerin çıkarılması, Koblatör ile dil kökü küçültülmesi gibi çeşitli ameliyat teknikleri tanımlanmış ve uygulanmıştır. Bu ameliyat teknikleri zor, boyun cildinden kesi yapmayı gerektirebilen, hasta açısından riskli ve morbiditesi yüksek ameliyatlar olarak görülmüşler ve popüler olamamışlardır. Çok yeni bir teknoloji olan Robotik cerrahi ile bu bölgeye yaklaşılabilmektedir.

Laringeal Cerrahiler: Bazı hastalarda gırtlağın üst bölgesinde yer alan yapıların uykuda tıkanma yaptıkları görülmüştür. Bu bölgelere yönelik ameliyatlar Robotik cerrahi ile kolay ve güvenli olarak gerçekleştirilebilmektedir.

Transoral Robotik Cerrahi: Çok yeni olarak geliştirilen Transoral robotik cerrahi dil, dil kökü ve larenks adı verilen gırtlak bölgelerinin ameliyatlarını daha güvenli, daha başarılı ve daha az invaziv olarak gerçekleştirilen yöntem olarak bildirilmektedir. Daha az invaziv demek vücut bütünlüğüne daha az zarar vermek demektir. Yani Robotik cerrahi ile bu bölgedeki sağlam dokulara en az zarar verilerek bu işlemler yapılmaktadır. Risk ve komplikasyonlar çok daha azdır.

Hipoglossal Sinir Stimülatörü: Son on yılda grliştirilmeye çalışılan bir tekniktir. Dil köküne yerleştirilen bir sinir stimülatörü ile dil kökü bölgesindeki kasların kasılarak uykuda tıkanmaların önlenmesine çalışılmaktadır. Fakat maliyetin yüksekliği ve etkisinin sınırlı olması nedeniyle yaygın hale gelememiştir.

İskelet Cerrahileri: Alt ve üst çeneye yönelik ameliyatlarla alt ve üst çenenin .ne alınarak dil kökü seviyelerindeki tıkanıklıkların açılması amaçlanmaktadır. Bazı Tıkayıcı uyku apnesi hastalarında bir yüz iskelet anomalisi olarak alt çenenin geride olması görülmektedir. Bu olgularda maksilla-mandibuler ilerletme ameliyatları yapılmakta ve oldukça yararlı olmaktadır.

Bariatrik Cerrahi: Aşırı kilolu hastalarda kilo vermeye yönelik yapılan mide küçültme gibi mide-bağırsak sistemine yönelik cerrahilerin böyle aşırı kilolu hastalarda tıkayıcı uyku apnesi bulgu ve şikayetlerinde iyileşmeye neden olduğu gözlemlenmektedir. Bu hastalarda amaç hastanın apnesinden ziyade obezitesini tedavi etmektedir. Obeziteye bağlı olarak gelişen dil kökü ve çevresinde yağ doku artışının neden olduğu horlama ve apnelerinde kilo verme sonrası azaldığı görülmektedir.

Üst havayolunu By-pass:Trakeotomi ameliyatı trakeaya geçici bir delik açılması ile hastalarda uykuda oluşan tıkanıklığın açılması amaçlanır. Çok etkili bir yöntem olmakla birlikte hastalar tarafından istenmez. Fakat çok ileri hastalarda hayat kurtarıcı bir yöntemdir. Diğer tedavi yöntemleri ile kalıcı iyileşme sağlanana kadar çok ileri hastalarda geçici bir süre ile tercih edilebilir.

Sonuç: Hasta odaklı bir tedavi yaklaşımı, Tıkayıcı Uyku Apnesi sendromunda çok önemlidir. Uygun vakalarda, doğru ve iyi yapılmış cerrahi kalıcı ve başarılı sonuçlar verebilir.

Popüler Gönderiler
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page